Vakıf insanlığın tarihi boyunce kendinden faydalandığı hem kutsal, hen de sosyal bir müessesedir. Yüce dinimiz bu müesseseyi dahada geliştirip yaygınlaştırarak müstakil bir hukuka da sahip kılmıştır. Vakıf ve vakıf mallarının niyet ve maksat dışı kullanılmalarını önlemek için "Vakıf yapan kimsenin niyetine ve ileri sürdüğü şartlara riayeti, Allah'ın emrine riayet gibi kutsal ve sorumlu bir görev" addetmiştir.

 Vakfın hakiki ve manevi gayesi, Allah rızasını kazanmaktır. Dünyevi yönü ise başta insan olmak üzere, bütün yaratıklara hizmettir. Cenab-ı Hakk'ın "Hayır işleyinki kurtulasınız." emrine uymak ve sevgili Peygamberimizin(s.a.v.) "Malın hayırlısı, Allah yolunda harcanan maldır." iltifatına nail olmak ve ayrıca "İnsan öldüğü zaman, amelleri nihayet bulur, artık amel defteri kapanır. Ancak şu üç sebepten birinden dolayı amel defteri kapanmayan, sürekli hayır ve sevap yazılan bahtiyarlar da vardır."

Bunlar Sırasıyla;

1. Mallarını vakıf vesair yollarla sarfeden kişi,
2. İlminden yararlanılan alim kişi,
3. Kendisine dua edecek evlat yetiştiren kişidir.

Hadisi şerifindeki müjdelenen bahtiyarlardan olmak için, atalarımız adeta birbirleri ile yarışmışlardır. Çok yönlü vakıflar kurarak insanlığa hizmet etmişlerdir.

 Erkletimize ve onun muhterem sakinlerine sosyal ve kültürel yönden muhtaç olduğu hizmetleri sunmada büyük yardımları olacağına inandığımız erkilet dayanışma ve kültür vakfına bütün hemşehrilerimizin yardımcı olacaklarına yürekten inanmaktayız.

 Bu inanç içinde kurulan Erkilet Dayanışma ve Kültür Vakfımızın aziz vatanımıza, yüce milletimize, yeşil erkiletimize ve muhterem hemşehrilerimizehayırlı olmasını diler, hizmeti geçenlerden, yardımcı olanlardan ve olacaklardan Allah razı olsun deriz.